13 Ekim 2010 Çarşamba

Buyuk Bekleyis

5 Agustostan bu yana o madende mahsurdular. Buyuk bekleyisin sonuna gelindi ve biraz evvel ilk Silili madencinin kurtarilisini internetten izledim. Gozlerim doldu... 7 yasindaki bir cocugun babasini bekleyisi , sonrasinda kucaklasmalari insani mutlulukla sarsiyordu.
Sirada diger madenciler ve aileleri var. Herbiri ayni heyecan, korku ve buyuk bir umutla siranin kendilerine gelmesini bekliyorlar. Dun bir gazetede okumustum, madencilerin yakinlari bilhassa esleri ve sevgilileri kendilerini gunler oncesinden bu bulusmaya hazirliyorlarmis. Saclarini boyatiyorlar , ellerinden geldigince en guzel hallerine donmeye calisiyorlarmis.
Kimbilir, yakinlarinin ilk mahsur kalma haberi geldiginden beri neler cektiler ? Cocuklarina nasil anlattilar durumu ve butun bu kurtarma donemini nasil yasadilar ? Aynaya bakmayi akillarinin ucundan gecirdiler mi acaba ?
Ve iste onlar icin buyuk gun geldi ! Umarim her bir isci saglikla kendisini bekleyen ailesine kavusur ve yepyeni umutlarla kaldiklari yerden hayatlarina baslarlar.
Aklima bizim maden iscilerimizin durumlari geliyor... Milletce kurtarilir diye umutlandigimiz ancak yerin altindaki cehennemden malesef cikamayan zavalli madencilerimiz. Teknik acidan durumlari benzer midir bilemiyorum ama ayni sevinci yasayamadiklari kesin. Nedense bizim iscilerimiz gocuk altindan kurtarilamiyorlar, yakinlarinin icindeki aci kor sonemiyor. Gencecik isciler, muhendisler umutlari ile birlikte olup gidiyorlar. Her biri nur icinde yatsin !

Hiç yorum yok: