2 Ocak 2019 Çarşamba

GÜLRİZ SURURİ MALESEF ÖLDÜ-Bazı İnsanlar Hayatımıza Nasıl da Girerler ?



Hiçbir filmini izlemedim, ne yazık ki izleyemedim.
Hiçbir oyununu canlı canlı seyretmek kısmet olmadı.
Kendisiyle de tanışmam mümkün olamadı, sadece bir vesile ile aynı salonda bulundum ,  uzaktan da olsa bir defa gördüm.
Bir kere de elektronik posta aracılığı ile yazışmışlığımız var. Kendisinden blogum için röportaj isteğinde bulunmuştum. ( bakar mısınız, kendini Ayşe Arman mı zannettin  Nuriye ? )
''Soruları gönderin ''dedi , gönderdim ama...
Kısmet değilmiş, demek istiyorum.
*****
Gülriz Sururi ile ''Kıldan İnce ,Kılıçtan Keskince '' kitabını okuyarak tanıştım. 
19 yaşındayım , yazmış , evde çok sıkılıyor, çareyi Söke ilçe kütüphanesinden ödünç kitaplar alıp, adeta içercesine okumakta buluyorum. 
31 yıl öncesi, henüz hayatın çok başındayım. Gülriz hanımın duygusal anlamda da , mesleki anlamda da müthiş zengin hayatını  satır satır okuyorum.  
*****
Henüz çok küçükken başlamış ailevi dramı.  Annesizlik, babasızlık ve amcalarının destekleri.
Hayatını , ama, artarak güçlenen bir özgüvenle dopdolu yaşamış.
O yılların  üzerine, bugüne kadar da neredeyse bir ömür daha yaşadı.
Her anlamda verimli , çok yönlü başarılı, muhteşem bir yaşamı oldu.
*****
Prensipleri, şıklığı ve zarifliği ile hepimizin saygı ve hayranlık duyduğu bir dünya insanı.
Hayatının her dönemini o günün şartlarında capcanlı yaşamış bir kadın. 
Her yönüyle hayatını süslemiş, eksilmeyen bir coşku ile yaşamış.
Kitaplar yazmış, samimiyetle , zarafetle.
Nasıl akıcı bir dil , nasıl da gerçekçi, ayakları yere basan  kitaplar.
Okuduğum ,sonrasında hiç unutmadığım  tavsiyeleri.
Sanki karşısına almış benimle paylaşmış gibi , sadece benimle.
*****
Aklıma sık sık gelen mutfak tavsiyeleri, pratik diyet önerileri,  misafir ağırlama ile ilgili süper  tüyolar, daha neler neler.
Ya da , zamanında ne zorluklarla Engin Cezzar & Gülriz Sururi Tiyatrosunu kurmaları ve 
devam ettirebilmek adına verdikleri mücadeleler.
Sanatsal rekabet ortamı , sosyal hayatı ve evliliği...
Daha sayısız şahane detay ...
*****
Kıldan İnce Kılıçtan Keskince isimli kitabında , hayatımda ilk defa bir Shakespeare sonesi gördüm. Sonnet 29.
O zamanki  ben,  Nuriye ,  ne çok etkilenmiştim.

*****
Merhum  Talat S. Halman'ın çevirisiyle...

Düşünce insanların ve kaderin gözünden aforozlular gibi, 
yapayalnız ağlarım: irkilir sağır gökler çığlıklarım yüzünden, 
bahtıma lanet okur, yüreğimi dağlarım; 
talihi yaver giden herkese gıpta eder, şu denli güzel olsam, dostlarım olsa derim; 
şunda sanata , bunda dehaya içim gider, oysa solda sıfırdır yapmak istediklerim; 
kendimden iğrenirken aklım sana doğrulup gönlüm kara dünyayı geride bırakır, 
gün doğarken yükselen bir tarla kuşu olup cennet kapılarında kutsal ezgiler şakır; 
öyle bir servettir ki sevgini anmak bile , sultanlarla yer değiş deseler de nafile.
*****

İstediği gibi yaşadı, anlamlı yaşadı, güzel yaşadı. 

ONU ÖZLEYECEĞİM

Hiç yorum yok: