Organik Sebze ve Meyveleri Merak Ediyorum !-(konunun birazcik tarihcesi)

Dunya geneline baktigimizda 1. ve 2. dunya savaslari arasinda populer olan organik tarim 1950 yilindan sonra Amerika Birlesik Devletleri'nin Marshall yardimi ile onemini yitirmis. Malesef bu yonde saglanan ekonomik katkilar ve asiri desteklemeler sonucu entansif (intensive- kucuk alanlardan cok urun almaya yonelik yapilan tarim sekli) tarim suratle yayilmis . Makinelelesme, kimyasal ilac ve gubreler ile kimyasal katki maddeleri kullanilmaya baslanmis.60'li yillarin sonunda Avrupa Toplulugu'nun uyguladigi tarimsal destekleme politikalari , 1970 de pestisitlerin ve kimyasal gubrenin kesfi de bu "gelismelere" katkida bulunmus.

Ancak "Yesil Devrim "olarak adlandirilan bu tarimsal uretim artisinin dunyadaki aclik sorununa bir cozum getirmedigi, aksine dogal dengeyi ve insan sagligini suratle bozdugunu goren kisi ve gruplar bu konuda arastirmalara baslamis. Bu arastirmalar sonucunda bilim cevreleri ve sivil toplum orgutlerinin baskisi ile 1979 yilinda meshur DDT grubu pestisitlerin kullanimi A.B.D.'den baslayarak tum dunyada yasaklanmis. Bu gelismelerden sonra Organik Tarim tekrar gundeme gelmis ve 1980 yilindan itibaren bilincli tuketicilerin de baskisi ile aile isletmeciligi seklinden cikarak ticari bir boyut kazanmis. A.B.D. de 0-2 yas grubu cocuk mamalarinin imalinde organik urunlerin urunlerin kullanilmasini zorunlu tutan yasanin da bu ticari boyuta katkisini belirtmek gerekir.

Organik urunler ticarete konu olunca beraberinde kontrol ve sertifikasyona iliskin duzenlemeler gundeme gelmis . Avrupa'da once her ulke kendine gore bazi duzenlemeler yapmis, daha sonra 24 Haziran 1991 tarihinde Avrupa Toplulugu icinde organik tarim faaliyetlerini duzeneyen 2092/91 sayili yonetmelik yayinlanarak yururluge girmis.

Sizleri kanun maddelerinin kodlari ve tarihlerle bunaltmak istemiyorum ama Avrupa toplulugunun nasil bir bilincle, insanlarinin geleceklerini korumak icin bu sistemli calismalara basladiklarini gormek cok etkileyici.

Ulkemizde organik faaliyetler 1986 yilinda , Avrupa'daki gelismelerden farkli sekilde , agirlikli olarak, 'Ithalatci Firmalarin istekleri dogrultusunda, ihracata yonelik olarak baslamis. O tarihten bu yana yapilan calismalarin sonucu olarak 5262 sayili " Organik Tarim Kanunu" 03.12.2004 tarihli ve 25659 sayili Resmi Gazete'de yayinlanmis. Bu kanun geregince hazirlanan "Organik Tarimin Esaslari ve Uygulamasina Iliskin Yonetmelik" 10.06.2005 tarihli ve 25841 sayili Resmi Gazete'de yayimlanarak yururluge girmis.

Organik Tarim'in tarihsel gelisim hikayesi yukarida anlattigim gibi. Bundan sonra organik olan ve olmayan gidalarin gunluk hayatimiza etkileri uzerinde devam etmek istiyorum. Cunku tuketici olarak, bize dusen iste o noktada basliyor. Kanunlarin var olmasi cok onemli, olmazsa olmaz kismi. Sonrasinda onemli olanin, yapilan uretimlerin kontrolu, kontrollerin guvenirliligi ve devamliligi oldugunu hepimiz biliyoruz.